Адыгэ хьарыфылъ

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 21 Şubat gününü “Uluslararası Anadil Günü” olarak kabul etmiştir. UNESCO’nun yayımladığı raporda, anadilin önemine dikkat çekilmiş, dünyada konuşulan dillerin yarısından fazlasının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtilmiştir. Bu çerçevede tehlike altında olan dillerden biri de Çerkesçe (Adıgece) dir. Çerkesçeyi konuşanların oranı 1970’li yıllardan itibaren azalmaya başlamıştır. Gözlemlerimize göre günümüzde Çerkesçe konuşabilenlerin oranı yüzde on düzeylerine düşmüştür. Dil bilenlerin oranı da her geçen gün azalmaktadır. Mevcut koşullar devam ettiği takdirde gelecek on yıllar içerisinde dilimiz yok olma aşamasına gelecektir.

Öte yandan Türkiye’de farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesinin önündeki yasal engeller 2002 yılında kaldırılmıştır. Bu tarihten sonra süreç içerisinde derneklerde ve halk eğitim merkezlerinde kurslar düzenlenmiş, orta dereceli okullarda seçmeli ders uygulamaları başlamış, iki üniversitede Çerkes Dili ve Kültürü Anabilim Dalı açılmıştır. Tüm bu gelişmelere rağmen toplumsal yaşamda meydana gelen değişimler sonucu Çerkesçenin öğrenilmesine yönelik bazı sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunların bazıları aşağıda belirtilmiştir.

1- Anadilin öğretimi aile içinde başlar. Ancak anne-babalar artık Çerkesçe bilmediklerinden dolayı çocuklara aile içinde Çerkesçe öğretilememektedir. Dolayısıyla hem anne-babalar hem de çocuklar Türkçe konuşmaktadır.

2- Çerkesçenin günlük yaşamda kullanıldığı alanlar mevcut değildir. Söz gelimi köyler boşalmış, insanlar şehirlere taşınmıştır. Var olan köylerde de Çerkesçenin yerini Türkçe almıştır.

3- Genel olarak tüm Türkiyede 50 yaş altı nüfus Çerkesçe bilmemektedir. Bilenler varsa da sınırlı sayıdadır.

4- 50 yaş üstü Çerkesçe bilenler ise daha önce bu dilde eğitim-öğretim görmediklerinden dolayı kelime hazineleri dardır. Ayrıca bu grupta okuma yazma bilenlerin oranı da çok azdır.

6- “Yaşayan diller ve lehçeler” başlığı altında seçmeli dersler kapsamına alınan Çerkesçe ortaokullarda okutulabilmektedir. Ancak yeteri kadar (en az 10 kişi) öğrenci tercihte bulunmadığı için çoğu yerde bu dersler açılamamaktadır. Aynı durum Halk Eğitim Merkezi kursları için de geçerlidir.

7- Türkiye’de Çerkeslerin kurmuş olduğu çok sayıda dernek olmasına rağmen bu derneklerde Çerkesçe kurslar açılamamaktadır. Açılan kurslara da katılım istenen düzeyde değildir.

8- Çerkes Dili ve Kültürü Anabilim Dalında okumak isteyen ve tercihte bulunan Çerkes kökenli öğrenci sayısı da istenilen düzeyin altındadır.

Yukarıda belirtilen bu temel sorunlara başka sorunlar da eklemek mümkündür. Ancak, dilimize ve kültürümüze yönelik tüm bu sorunların çözümü, ana dilini öğrenmek, dilini ve kültürünü yaşatmak isteyenlerin katkı ve çabalarıyla mümkündür. Duyarlı insanların dilimize sahip çıkması dileği ile 21 Şubat Uluslararası Anadil Gününüz kutlu olsun.

21 Şubat Uluslararası Anadil Günü ve Türkiye’deki Çerkes Dilinin Durumuna Yönelik Bazı Sorunlar
Paylaş
Etiketlendi: